top of page

ÇOCUKLARDA YALAN SÖYLEME ALIŞKANLIĞI...

Yalan; değerlendirilmesi zor olan bir uyum ve davranış sorunudur. Yalanın alt yapısında, başkalarını yanıltma hali vardır. ‘ÇOCUK’, gelişimi sırasında, gerçeklik duygusunun gelişmesi ve kazanılması oranında gerçekleri algılamaya ve söylemeye başlayacağı için, gerçekdışı konuşmasının aynı oranda ortadan kalkması beklenir.Fakat unutulmamalıdır ki; çocuğun doğru olmayan her sözü ebeveynler tarafından yalan olarak damgalanmamalıdır. Bu ebeveynlerin sıkça yaptığı bir hatadır. Bir çok anne-baba ve hatta eğitimciler çocuğun gelişim özelliğini dikkate almazlar; durum böyle olduğunda çocuklar suçlanır ve cezalandırılır. Yaşamın ilk 5 yılında çocuğun ‘YALAN SÖYLEMESİ’ konusunda herhangi bir endişeye kapılmaya gerek yoktur. Gerçeğe uygun hareket etme çocuğun gelişimi esnasında giderek gelişen bir kavramdır. Yinede yalan çocuğun düş gücünün üretimi, bir şaka veya bir övünme hali değilse; o zaman annenin çocuğa ,’’Eğer doğruyu söylemezsen sana ne zaman inanacağımı bilemeyeceğim’’şeklinde ifadesi yeterlidir. Verilen sert cezalar, cezalandırılma durumları; suçlanmaktan kaçınma haliyle çocuğun daha çok yalan söylemesine yol açar. Ayrıca çocukta ruhsal doyum (ihtiyaç) sağlamak amacıyla da yalan sayılabilecek gerçekdışı sözler görülebilir. Çocuklar bazen zengin hayal gücüne dayanan sözler söyleyebilir. Korkacakları bir durum olduğunda da yalan onlar için bir sığınak olabilir. Kurnazca bir yaklaşımla yalanı kullanan çocuklarda olabilir, bu durum yetişkinlerin o gerçekleşen olaya ait eğilimlerini anlamaları için bir yoldur. Bu şekilde çocuk yetişkinlerin o duruma tavırlarını anlamış olur. Eğer çocuğunuz yalan söylüyorsa ve siz bununla mücadele etmek istiyorsanız; öncelikle çocuğun gelişim dönemi ve yalanın tipleri(sözde yalan/alışkanlık haline gelen yalan/patolojik yalan) arasında söylediği yalanın ne tür olduğunun tespit edilmesi gerektiğini bilmeniz gerekir. Yapılan en büyük hatalardan biri; herhangi bir suçu çocuğa zorla kabul ettirmektir. Gilbert Robin in bu duruma söyle güzel bir örneği vardır: ‘’Anne şeker kutusunu bulamaz, ve kızını almakla suçlayarak:’’Sen yaptın biliyorum, itiraf edersen cezalandırmayacağım!’’ der. Sonunda çocuk, suçu kabul etmek zorunda kalır. Birkaç gün sonra kutu bulununca şaşıran annesine kızın sözleri şöyle olur: ‘’Sen hep gerçeği söyle diyordun, ben de senin ‘evet’ yanıtından hoşnut olacağını düşündüm.’’ Unutulmaması gereken; okul öncesi dönemde çocuğun gerçeklik altyapısından uzak birçok sözünü yalan olarak değerlendirmemek gerektiğidir. Bu durumun gerçeklik duygusunun kazanılmasıyla birlikte ortadan kalkacağı bilinmelidir. Yalanla mücadele kısmında ise; yetişkinleri taklit etmek çocuğu yalana itmede güçlü bir etken olduğu için; yetişkinlerin çocuğa iyi örnek olmaları önemlidir. Yalan, sosyal bir olgu olduğu için çevresel ilişkilerle birlikte ele alınması daha doğrudur. Önemli olan; çocuğunuza doğruluk kavramını, doğruluğun yararlarını, hayatımızdaki yerini net bir şekilde öğretmenizdir.


Not: anneysen.com da yayınlanmıştır.


İlgili Yazılar

Hepsini Gör

EMDR TERAPİSİ NEDİR?

EMDR, "Eye Movement Desensitization and Reprocessing" kelimelerinin baş harfi ile isimlendirilen güçlü bir psikoterapi yaklaşımıdır....

PSİKOLOJİK İLK YARDIM(PİY)

Paramparça, karmaşık duygular içindeyiz…Zor zamanlar... Kendimize ve elimizi uzatabildiklerimize yardım etmeye çalışıyoruz... Her ne...

PANDEMİ PSİKOLOJİSİ

"İnsanların birbirine çarpa çarpa değiştiği" inancı üzerine biricik yaşamlarımızı iyileştirmeye çalışıyorduk... Peki ya şimdi? 'Temas...

bottom of page