Günümüzde şişmanlık (obezite) önemli beslenme ve sağlık sorunlarındandır. Obezite; vücudun yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının artması sonucu BKI değerinin (vücut ağırlığının boy uzunluğunun karesine oranı) önerilen düzeyin üzerine çıkması sonucu ortaya çıkar. Vücuttaki yağ miktarına ve dağılımına bağlı olarak hastaların yaşam kalitesi ve süresi olumsuz yönde etkilenmektedir. Şişmanlığın nedeni çok faktörlüdür. Şişmanlık genetik (metabolik ve hormonal) ve çevresel (yaşam biçimi, davranış ve sosyoekonomik) etmenleri içeren karmaşık bir olgudur. Bunun yanı sıra şişmanlık, diyabet, kalp hastalıkları gibi metabolik hastalıklar, uyku bozuklukları, hormonel bozukluklara neden olabildiği gibi psikolojik-ruhsal sorunların yol açtığı bir çok psikiyatrik bozukluğa da eşlik edebilir.
Obezitede Beslenme ve Diyet Uzmanının Önemi büyüktür. Diyetisyen kontrolünde ve mutlaka psikolog eşliğinde yanlış beslenme alışkanlıklarını saptayıp doğru ve yapılması gereken değişikliklerde, sağlıklı beslenme alışkanlığını kazandırmak hedeflenmelidir. Bu hedef doğrultusunda aslında yapılması gerekenin Beslenme Davranış Değişikliği adı altında ortaya çıkıyor. Bu diyetisyen& psikolog işbirliğinde yürütülen kişiye özgü bir beslenme programı hazırlanmasını esas alan bir yöntemtir. Bu uygulamada multidisipliner bir yaklaşım başarıya götüren yolda değerlidir. Bu bakış açısıyla; sadece kilo vermek gibi kısa süreli sonuçlar yerine uzun süreli çözüm yollarını tercih edilmelidir. Bunun içinde fiziksel aktivite düzeyinde ve yaşam tarzında yavaş ve kalıcı değişiklikler yapılmalıdır. Bu nedenle öncelikle sağlıklı
beslenme öğrenilmesi önceliktir.
Araştırmalar gösteriyor ki diyet ya da cerrahi müdahaleler sonucu kilo vermeye başlayan kişilerin ciddi bir bölümünde kilo vermeye engel bir çok psikososyal neden olabiliyor. Bunlar arasında duygusal problemler, yeme bozuklukları, beden imajı bozuklukları, kişilik bozuklukları ve yeme bağımlılığı da yer alıyor. Psikolojik özelliklerine bakıldığında; obezite problemi yaşayan birçok kişinin daha depresif, kendine güvensiz olduğu görülmektedir. Diyet programı süresince kilo vermeye çalışan bireylerin motivasyonları ve belirli dönemlerdeki dirençlerinin anlaşılması ve bu dirençlerin kırılmasında psikolojik desteğin önemli bir yeri vardır. Ayrıca psikolojik destek sadece kilo verme sürecinde değil, kilo koruma programında da bireyin eski yeme davranışlarına dönüş yapmasını engellemek içinde gereklidir. Beslenme ve Diyet Bölümüne gelen fazla kilolu danışanların önce muayene ve tahlilleri yapılarak fazla kilolarının sebebi araştırılmalıdır. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki, psikolog eşliğinde yapılan diyetlerin daha verimli ve uzun süreli sonuçlar veriyor. Araştırmaları ve klinik deneyimlerimizi dikkate aldığımızda; Diyetisyen ve Psikolog işbirliğiyle kişiye özel bir program hazırlanması en başarılı sonuçlar için idealdir. Sürecin başlaması için işbirliğini başlatma kararını verdiğinizde buluşma sağlanır ve yola çıkarız.